CHP, yeni başkanını seçiyor! Kemal Kılıçdaroğlu, ne açıklama yaptı?
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı "İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı" sloganıyla Ankara'da başladı. Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayın açılış konuşmasını yaptı. İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları...
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı "İkinci Yüzyılda Demokrasi ve Birlik Kurultayı" sloganıyla Ankara'da başladı. Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayın açılış konuşmasını yaptı.
Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nun divan başkanlığına seçilmesi için delegeler arasında yapılan oylamanın sonucunu açıkladı. Divan başkanlığı İmamoğlu'nun oy çoğunluğuyla oldu. Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanlığı için tekrar aday olduğu konuşmasında şunları söyledi:
"100 yıl gibi uzun bir tarih, her siyasi partiye nasip olmayan bir ayrıcalıktır. Bu süre zarfında CHP genel başkanları hapse girdi, tutuklandı, ancak asla pes etmedik. Şimdi 100. yılını kutluyoruz ve Türkiye'de benzersiz bir tarihle gurur duyuyoruz. CHP'nin kuruluşunun temellerini atanlar, Kuvayi Milliye'nin savaş meydanlarında savaşanlardır. Biz sıradan bir parti değiliz; Kuvayi Milliye'nin ve Atatürk'ün partisiyiz. Evlatlarımızın açlıkla yatmaması için mücadele eden bir parti olarak, herkesin inançlarına, kimliklerine ve yaşam tarzlarına saygı duyan bir parti olduğumuzu vurgulamak istiyorum.
Bu 100 yılı örgütlerimiz sayesinde yaşattık, ve herkes bunu hatırlamalı. Örgütlerimiz, bu mirası sürdürenlerdir ve bu salon, diğer partilerin kurultaylarından farklıdır. Burada 5'li çeteler, oligarklar veya uyuşturucu baronları yok, ve bundan sonra da olmayacak. Mafya figürleri ve rüşvetçiler de burada yer almaz, bundan sonra da almayacaklar.
Kurultaylarımız, her türlü düşünceye özgürlük tanıdığımız platformlardır ve bu, aydınlanmanın ve sürekliliğin güvencesidir. Diğer partilerin kurultayları ise genellikle haber değeri taşımayan olaylardır. Ülkenin içinde bulunduğu koşullarla ilgili bazı gerçekleri paylaşmak istiyorum:
Anayasa, şu anki koşullarda fiilen askıya alınmış durumda.
Saray devleti çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıya.
Yoksulluğun yayılması ve derinleştirilmesi, sarayın politikası haline gelmiş durumda. Yoksulluk kabul edilebilir bir kültüre dönüştürülmüş. Yasa dışı zenginleşme, hayranlıkla izlenir hale gelmiş durumda.
Türkiye, fiilen yarı açık bir cezaevine dönmüş durumda.
İktidarda kalmak için hile ve sahtekarlık yapma politikası benimsenmiş durumda. Filistin gibi bir krizde bile Türkiye'nin etkisi sınırlı.
Türkiye, yanlış dış politikalar sonucu para karşılığında sığınmacı deposu haline gelmiş durumda.
Bu tablo, Saray'ın ahlaki ve siyasi meşruiyetinin artık sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Diğer yandan, CHP'lilere bu ülkeye gerçek demokrasiyi getirme ve mevcut sorunları çözme görevi veriliyor. Ancak asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Biz, umudumuzla tarihi şekillendireceğiz. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, "Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır." Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim."